28 Mart 2015 Cumartesi

26. Gün Rus Uyku Deneyleri Türkçe Part 3


Denekler odadan çıkmak istemiyordu, bu herkesi şaşırtmıştı. Bir Rus görevli, boğazına saldırılması sonucu öldü. Diğerinin testisleri koparıldığı ve bacaklarının kemirildiği için yaralandı. Diğer 5 görevli ise intihar ederek hayatlarına son verdiler.

4 denekten birinin dalağı patladı. Tıbbi araştırmacılar onu sakinleştirmeye çalıştılar ama bu imkansızdı. Normal bir insanın aldığı morfinden daha fazla almasına rağmen hala odadan çıkmamak için mücadele ediyordu. Doktorlardan birinin kolunu ve kaburgasını kırdı. Deneğin dolaşım sisteminde kandan çok hava vardı. Kalbi durdu ama hala yaşıyordu ve 3 dakika boyunca kendine vurdu. Herkese saldırıyordu ve sürekli "Daha fazla!!!" diyordu. Gitgide uykusu gelen bir bebek gibi güçsüzleşti ve yere yığılarak öldü. Sağ kalan 3 denek tam donanımlı bir tıp merkezine taşındı. Ses tellerine zarar gelmemiş olan 2 denek ise uyanık kalmak için yalvarıyorlardı. Deneklerin organlarını tekrar yerleştirmek istediler ve bunun için denekleri uyuşturmaları gerekiyordu, deneklere ne yapıldıysa da denekler hiç bitkin ve yorgun düşmediler
. Ve böylece deneklerin sakinleştirici ilaçlara karşı bağışıklık kazandıkları fark edildi. Deneklerden biri elleri bağlı olmasına rağmen etrafına saldırmaya başladı ve 4 inçlik kelepçeyi yırttı. Bunu yaptığında kolunu 200 poundluk bir asker sıkıca tutuyordu. Deneğin sakinleşmesi için normal seviyenin üstünde anestezi kullanıldı. Kalbi durmuştu, otopsi testlerinin sonuçları kanın içindeki oksijen miktarının olması gerekenden 3 kat fazla olduğu gözlemlendi. Kasları iskeletine o denli yapışmıştı ki karşı vermeye çalışırken 9 kemiği kırıldı.



Hayatta kalan deneklerden ikincisi bir anda 5 kişinin arasında çığlık atmaya başladı. Ses kayıtları yoktu. Yalvaracak durumda değildi, tek yapabildiği kafasını düzensiz bir şekilde sağa sola hareket ettirmekti. Bunlar anestezinin yan etkileriydi. Bir sonraki ameliyatta yeniden anestezi verildi. Organlarını yerleştirirken 6 saat boyunca hiç tepki vermedi. Bir hemşire, birkaç kez, hastanın ameliyat esnasında gülümsediğine şahit oldu. Ameliyat bittikten sonra denek mırıldanmaya başladı. Akıllı olan doktor önemli bir şey söylediğini düşünerek kalem ve kağıt aldı. Deneğin ağzından çıkan kelimeler şunlardı. "Kesmeye devam et".

Diğer hayatta kalan 2 deneğe de aynı ameliyat yapıldı. İkisine de anestezi yerine onları felç eden bir ilaç verildi. Ameliyat sırasında iki denek de gülüp duruyordu. Tekrar konuştukları zaman da canlandırıcı gaz istediler. Araştırmacılar yani doktorlar neden bunları istiyorsunuz ve neden bağırsaklarınızı parçaladınız dediklerinde ise verdikleri cevap "Uyanık kalmam gerek".

Kalan üç deneği de ne yapılacağı karar verilene kadar bekleme odasına aldılar. Askerler tekrar gaz verilmesini istedi. Doktorlar karşı çıktı ama kimse dinlemedi.

Odanın içinde tekrar mühürlenmeye hazırlanan denekler EEG monitörüne bağlıydı. Garip olan şey ise gaz alacaklarını duyduklarında çırpınmayı bırakmalarıydı. Denekler uyanık kalmak istiyorlardı. Bir tanesi mırıldanarak konuşmaya çalşıyordu. Diğer denekler kafasını yastığa dayamıyor ve sürekli göz kırpmaya çalışıyordu. EEG monitöründe görülen beyin dalgaları şaşırtıcıydı. Raporlarına bakarken bir hemşire hastalardan birisinin kafasını yastığa koyduğu anda gözlerinin kapandığını fark etti. Beyin dalgaları direk rem uykusuna girdiğini gösteriyordu. Sonra tekrar eski durumuna döndü. Döndüğü anda ise kalbi durmuştu…

Kalan 2 denek ise tekrar mühürlenmek için çığlık atmaya başladı. Beyin dalgaları tıpkı uykudan ölen deneğinki gibi oldu. Komutan 2 deneğin tekrar mühürlenmesini emretti. Yanlarında olan 3 araştırmacıya mühürleme emiri verildi. Araştırmcılardan birisi silahını çekip komutanı vurdu. Sonra sessiz olan deneğe silahı doğrulltu ve beynini dağıttı. Silahı son kalan deneğe doğrulttu.”Bu şeylerle aynı yerde kilitlenmiyeceğim!” Adama çığlık attı. “Nesin sen!?” “Bilmek zorundayım!”
Denek gülümsedi: “Bu kadar kolaymı unutun?” “Biz siziz. Biz sizin içinizde yatan deliliğiz, her an serbest olmayı bekleyen çılgın hayvanlarız. Biz yatağınızın altında saklananlarız…”

Araştırmacı durdu. Sonra silahı deneğin kalbine doğrultup ateş etti. Denek ölmek üzereyken, “Nerde..yse .. özgür…” dedi.