21 Eylül 2015 Pazartesi

48. Gün Dnepropetrovsk Manyakları Hakkında

    Geçen bahsettiğimiz konuydu bu. Sadece bir tane videosu yayılmıştı internete. Kısa bir araştırmanın sonunda kolayca bulabilirsiniz o videoyu. 
    Biraz o video hakkında konuşacağız. İsmini okumakta zorlandığımız çetenin tam adını yazmanıza bile gerek yok bulmak için. "3 guys 1 hammer" yazdığınızda da kolaylıkla bulabiliyorsunuz. İnternette çok fenomen olmuş. Çok meme görebilirsiniz bu konu hakkında, hatta reaksiyon videoları bile var.

    Videoda, ilk başta sarışın çocuk çekiçle kurbanın kafasına arka arkaya darbeler atıyor. Kurbanın göbeğini farkederek karnına tornavida sokmayı akıl ediyorlar. İlk başta sarışın çocuk tornavidayla karnını deşiyor. Sonra tornavidayı, kamerayı tutan çocuğa veriyor. Eline eldiven giymiş olan çocuk, tek eliyle telefonu diğer eliyle de tornavidayı tutuyor. Tornavidayı tereyağına sokar gibi kurbanın karnına sokuyor. Ben kurbanın karnında 5 tane tornavida izi gördüm, bir de karnında kan vardı. Onun nerden bulaştığını anlayamadım. Zaten video en başından çekilmemiş ya da kırpılmış neyse. Kamerayı tutan çocuk tornavidayla kurbanın yüzünün parçalanmış etlerine bakıyor. Kan ve parça pinçik etten oluşmuş bir yüz düşünün. Sonra bu yüzün içinde bu çocukların gözlerinin nerede olduklarını aradığını düşünün. Ve sonra da tornavidayı kurbanın gözlerine soktuklarını düşünün. Kurbanın acı ile inleme seslerini duyabilirsiniz. Sonrasında ise hızlıca ve gülerek kaçıyorlar, işkençe ettikleri aletleri(çekiç, tornavida vs.) suyla temizleyip arabanın bagajına koyuyorlar. Nedense videoda 3 kişi göremedim. 
    
    Diğer videolarından birinde, hamile kadını hunharca öldürüp sonrasında karnındaki çocuğu çıkarıp onu da hunharca katlediyorlar. Bu çocukların bunları yapmasındaki en büyük etkenin zevk olduğunu anlamak zor değildir. En basitinden söylemek gerekirse bunları videoya almaları ve videoda hasta gibi gülmeleri bunu açıklıyor. Bazı kaynaklarda çocukların film yapmak için 21 kişiyi öldürdüklerini söylüyor. Film çekeceksen düzgün bir kamerada çek. Diğer videolardan görüntüler bulursak sizinle paylaşmaktan çekinmeyeceğiz. Esen kalın.

19 Eylül 2015 Cumartesi

47. Gün Dnepropetrovsk Manyakları Türkçe

    Dnepropetrovsk Manyakları, 2007 yılı yaz aylarında, Ukrayna'nın Dnepropetrovsk bölgesinde yaklaşık 1 ay içerisinde 21 kişiyi hunharca öldürmüş 3 genç çocuktan oluşan çeteye verilen isimdir. Telaffuzu bile zor olan bu çetenin üyeleri; Igor Suprunyuck, Viktor Sayenko ve Alexander Hanzha'dır. Bu 3 gencin hayat şartları oldukça iyi olmasına rağmen 21 kişiyi başta çekiç olmak üzere, demir çubuk vb suç aletleri kullanarak öldürmüşlerdir. Manyak diye hitap edilmeleri bu yüzdendir. Kurbanlar henüz canlıyken, 2 arkadaş kurbanları demir çubuklarla döverek, tellerle gözlerini çıkararak, tornavidayla karınlarını deşerek ve kafalarını ezerek öldürürlerken, üçüncü arkadaş bunları telefonla videoya almıştır. Videoda çocukların kurbanları deşerken çıkardıkları gülme seslerini rahatlıkla duyabilirsiniz. 
   Çete, öldürdüğü kişilerden birinin telefonunu satmaya çalışırken kendilerini ele verirler. Polis, 5 tane olduğu söylenilen videoları mahkemede kullanır. Bu videolardan sadece bir tanesi internete düşer ve yayılır. Diğer videoların yayılması istenmez. Belgesel çekmek isteyen bir kişi Ukrayna'ya gelir ve videoları illegal yollarla elde eder. Diğer videoların yayılmamasının insanlık adına büyük bir şans olduğunu söyler. Nedeni çok açıktır. Gençlerin gülerek birilerinin kafalarını ezmeleri hiç hoş değil. O kadar şey gördük de pes yani. Tırın altında kalmış yüzlerce kafa gördük de, birilerinin gülerek çekiçle kafa ezmelerini net bir videoyla izlemek zor olacaktır. Telefonun kamerasının kalitesini bilmiyorum ama tost makinesiyle çekilse bile her şey anlaşılır. Neyse iyi günler.

46. Gün normalpornfornormalpeople.com Türkçe

   normalpornfornormalpeople.com. Sade bir temaya sahip olan bu siteye giriş yaptığınızda, şöyle bir yazı göreceksiniz. "Tanrınız duvarlarımın içinde size yardım edemez, ama kesindir ki dizlerinizin üstüne çökeceksiniz". Bu yazı bile bir insanı çok ürkütüyor. Sitenin içinde biraz gezdiğinizde, yazılar göreceksiniz. Bu yazıların birbirleriyle ilgili olduğu söyleniyor. O yazıların içindeki bazı kelimeler birer indirme linki. Yani yazıların içindeki gizli kelimelerle ulaşabiliyorsunuz videolara. "NP4NP Videos" adlı sayfaya tıkladığımızda bazı videoları görebiliyoruz, ama bu videolarda anlatacaklarım kadar kötü şeyler olmuyor. Biraz da öteki videolara göz atalım.


  
    Uzantıları .avi olan videolardan bir tanesinde, palyaço maskesi takmış kilolu bir çocuk 5 dakika boyunca pantomim gösterisi yapar. Çocuk biraz sonra bağıra bağıra inleyerek ağlamaya başlar. Başka bir videoda ise bacakları olmayan bir adam kollarıyla break dans yapmaya zorlanır. Uzun süre dans eden adam, yorulduğunu söyleyip dinlenmek için izin ister. Kameranın arkasındaki kişi ise izin vermez ve dansa devam etmesini ister. Bacakları olmayan adam dansa devam eder ve videonun sonunda dışarıdan korkunç bir çığlık duyulur. Diğer bir videoda ise, bir kadın bir yatak üzerinde cinsel hareketler yapar. Sonra bir önceki videoda bacakları olmayan adam, kollarıyla yürüyerek etrafta dolaşır. Diğer bir video ise bir kadın bir odada gözleri ve elleri bağlı, ağzı bantlanmış şekilde bekletilir. 7 dakika sonra kapıyı biri açar ve odaya kılları kesilmiş ve kırmızıya boyanmış uzun süre aç bırakılmış bir şempanze koyar. Havayı koklayarak kadını bulan şempanze, kadını canlı canlı yemeye başlar ve videonun sonunda şempanze kadın cesediyle cinsel hareketlerde bulunur. 
    

    İçinde bunun gibi videolarla dolup taşan sitedeki kişilerin kim olduğu hala bilinmemektedir. Videoların bazılarına ulaşabilirsiniz. Videolardaki sesler çok ürkütücü, özellikle konuşan kişinin sesleri.




17 Eylül 2015 Perşembe

45. Gün Webdriver Torso Türkçe

Yeni gizemli bir olayla tekrar dönüyoruz. Bu yeni gizem bir Youtube kanalı. Yani isteyen herkes erişebilecek. Çok gariptir ki bu gizemli Youtube kanalını, Youtube ve Google görmezden gelmedi ve bu kanal üzerinde araştırma başlattılar. Kanaldaki videolarda biri kırmızı diğeri mavi olmak üzere iki tane dikdörtgen var. Videoda bu kırmızı ve mavi dikdörtgenler her slaytta farklı büyüklükte olup farklı yerlere konuluyor. Her slayt geçişinden sonra bir saniyelik bir ses geliyor. İddialara göre bu videolar bir topluluğa ya da tarikata mesaj veriyor. Günün belirsiz saatlerinde yükleniyor bu videolar. Google'a "Webdriver Torso" arattığınız zaman Google kendi simgesini kırmızı ve mavi dikdörtgenlerden oluşturuyor. Youtube ise arama sonuçlarını mavi ve kırmızı olarak gösteriyor. Aynı Username 666'daki gibi. Yorumlarınızı eksik etmeyin. 

Webdriver Torso'nun youtube kanalı: youtube.com/channel/UCsLiV4WJfkTEHH0b9PmRklw





11 Ağustos 2015 Salı

44. Gün Çizgi Film Gerçekleri - Sünger Bob



    Büyük ihtimal bir çoğumuzun bildiği bir gerçek bu. Ama biz yine de yazalım. Sünger Bob'daki her karakter 7 günahı temsil eder. Nedir bu 7 günah? 7 Ölümcül Günah, 7 Büyük Günah, Temel Günahlar, Kardinal Günahlar olarak da bilinir bu günahlar. Çoğunuz filmlerden, kitaplardan öğrenmişsinizdir bunları. Bu bir hristiyanlık inancıdır, insanların hayatı boyunca sakınması gereken 7 günahtır.

Bunlar şunlardır;

Tembellik/Patrick

Öfke, Yok etme/Squidward

Açgözlülük/Bay Yengeç

Kıskançlık/Plankton

Oburluk/Gary

Kibir/Sandy

Şehvet düşkünlüğü/Süngerbob

43. Gün Çizgi Film Gerçekleri - Adventure Time

    
   

    Adventure Time aslında Finn'in yani bizim maceraperest ana karakterimizin bir şekilde komaya girmesi sonucunda, komada kurduğu hayal gücünü anlatır. Macerayı çok seven karakterimizin bölümlerde yaşadığı maceralar aslında Finn'in hayal gücüdür. Buna benzer bir teori vardı Pokemon'da, şimdi yazmayalım çünkü Pokemon'un sırları ve teorileri sayfalar yetmez. İlerlediğimiz zamanlarda onları da anlatacağız.

18 Haziran 2015 Perşembe

42. Gün Çizgi Film Gerçekleri - Johnny Bravo


   Johnny Bravo'nun bu bölümü 11 eylül saldırısından önce, nisan 2001de yayınlanmıştır.

41. Gün Çizgi Film Gerçekleri - Phineas ve Ferb

      
   Phineas and Ferb aslında gerçek bi hikayeye dayalı. Diziyle her şey aynı fakat tek fark Candace şizofren ve bu yüzden her şeyi kardeşlerinin yaptığını düşünüyor ki yine bu yüzden annesi ona hiç inanmıyor. Bu kız bi süre sonra intihar ediyor ve kardeşleri hakkındaki tüm hayal gücü ürünlerini günlüğüne yazmış olduğu görülüyor. Bu günlüğü de annesi alıp Disney Channel'a götürüyor.

40. Gün Ağırlık Kaldırırken Kası Yırtılan Sporcu (Kırka Özel)



325 Kg ağırlığı kaldırırken kasları yırtılan sporcu. Resmen vücudunu boyadı. 

39. Gün Çizgi Film Gerçekleri - Adventure Time


Adventure Time ana karakterin komadayken kurduğu hayalgücünü ve köpeğiyle maceralarını anlatıyor.

38. Gün Çizgi Film Gerçekleri - Scooby Doo


Shaggy aslında uyuşturucu kullanan bir hippi ki bu her zaman köpeğiyle konuşup etraftaki her şeyi yemesini açıklıyor.

37. Gün Çizgi Film Gerçekleri - Temel Reis




Temel Reis aslında konserve kutusunda uyuşturucusunu saklıyordu.

25 Nisan 2015 Cumartesi

36. Gün Deep Web İlginç Siteler Part 2

    Bu site deep web'den rastgele bir site açıyor bize. Belki şansınıza iyi bir site denk gelir D:.

Buyrun link: http://kpynyvym6xqi7wz2.onion/links.html


Buradan "Random .onion" yazan yere tıklıyoruz ve rastgele siteler açıyor bize.

24 Nisan 2015 Cuma

35.Gün Deep Web'den İlginç Siteler Part 1





Kendim gezerken bulduğum bir site. Sitede sadece şarkı var. Ve daha önce duyduğumuz bir şarkı, muhakkak siz de dinlemişsinizdir. Şarkı biraz değiştirilmiş, yani ses tonu montajlanmış ve çok güzel bir parça ortaya çıkmış. İşin ilginç yanı orjinalinden daha çok beğendim. Ayrıca sadece vocal hali ya da uzatılmış versiyonunu da dinleyebiliyorsunuz siteden.


Youtube Linki: youtu.be/H1WPiTcn7f4



Upload:

                                


Site Linki: used2now7fin3qse.onion

23 Nisan 2015 Perşembe

34. Gün Phineas Ve Ferb'in Gerçek Hikayesi

     
Film gerçek bir hikayeye dayanmaktadır. Fineas'ın ailesi boşanmıştır ve Candace Fineas'ın 14 yaşındaki ablasıdır. Annesi bir süre sonra başka bir adamla evlenir. Bu adamın Ferb isimli bir çocuğu vardır. Ancak her çocukta çeşitli sorunlar bulunmaktadır. Ferb bir Beyin Hastalığıyla doğmuştur ve bu nedenle filmde de pek konuşamamaktadır. Fineas hiperaktiftir. Candace ise şizofreni hastasıdır. Dr. Heinz Doofenshimirtz ailenin doktorudur. Candace şizofreni hastalığı sebebiyle sürekli kardeşlerinin bir şeyler yaptığından şüphelenir, yaptıklarını günlüğüne kaydeder. Ancak bunların hiçbiri gerçek olmadığı için annesi göremez, bu nedenle filmde de Candace kardeşlerini annesine ispiyonlayamaz. Annesi Candace'ı doktora götürür, doktor ise filmden tanıdığımız Doofenshmirtz'tür. Doktor kardeşlerini ispiyonlamaktan vazgeçsin diye Perry'yi aldırır ama Perry köpektir Candace Perry'e ornitorenk der.Ayrıca Doofenshmirtz Candace'ye birkaç yıl içinde iyileşebilir umuduyla 2 kutu hap verir. Candace eve gittiği gibi hemen bütün ilaçları ağzına atar. Amacı bir an önce iyileşmektir ancak 2 saat sonra anne onu odasında ölü bulur. Annesi onunla birlikte bulduğu günlüğü alır ve Walt Disney Television Animation'a götürür.

21 Nisan 2015 Salı

33. Gün Apollo Projesi'nin Yazılım Mühendisi



Margaret Hamilton, Apollo Projesi'nin yazılım mühendisidir. Kodları kendi eliyle yazmış ve kodlar üst üste yığılınca kendi boyunu bile geçiyor.


12 Nisan 2015 Pazar

32. Gün Rus Uyku Deneyleri Cosplay'i

   Rus uyku deneylerini anlatmıştık arkadaşlar. Part 1'e buradan ulaşabilirsiniz. Onun bir cosplayi arkadaşlar. 

31. Gün 51. Bölge'den Çekilmiş Olan Bir Fotoğraf

    31. günün şerefine 51. Bölge'den çekilmiş olduğu rivayet edilen bir fotoğraf bulduk. Buyrun;

30. Gün Cehennemden Geldiği Rivayet Edilen Sesler



1989 yılında Rus bilim adamları fay kırıklarının yol açtığı sesleri kaydetmek için kazdıkları 15 kilometre derinliğindeki kuyudan garip sesler duydular. Azap çeken, acı çeken insanların seslerini duyan bilim adamların çoğu olayı bırakıp kaçmıştır.

Youtube Linki:   https://youtu.be/ShQpXGWZzGI

Buraya Upload:

4 Nisan 2015 Cumartesi

29. Gün En Gizemli ve Lanetli 10 Tablo


10-) Yuko Tatushima'nın Tablosu  
   Japon sanatçı Yuko Tatushima'ya aittir. Uzun süre bakmanın insanı intihara sürüklediği söyleniyor.




9-) Koreli Genç Bir Kadının Yaptığı Tablo
Tablonun sahibi olan sanatçı bu eserini yaptıktan sonra intihar etti. Tabloya uzun süre bakanların intihar ettikleri söyleniyor. 



8-) Madame Delphine LaLaurie Tablosu
    Tablonun bulunduğu evde eşyaların kaybolduğu ve gri giyinmiş yaşlı bir kadının ortalarda gezdiği rivayet ediliyor.





7-) Casa de Greene
Tablonun gözlerinin hareket ettiği ve gözyaşlarının aktığı söyleniyor. Söylenene göre tablo zaman zaman ağlıyor.





6-) Bernardo de Galvez
    Galvez Otel'in kurucusuna ait bu tablonun gözlerinin insanları takip ettiği söyleniyor.




5-) Sean Robinson, Acı Çeken Adam Tablosu
    Aleynaa Sean Robinson'un 'Acı Çeken Adam' tablosu: Ressam bu tabloyu kendi kanıyla yaptıktan sonra intihar etti. Tablodan dumanlar çıktığı ve çığlıklar duyulduğu söylentiler arasındadır.



4-) Lo Chang Peng"in Tablosu
   Tayvanlı sanatçıya ait olan bu tabloya uzun süre bakan insanlarda sinirsel bozulmalar meydana geldiği belirtiliyor.





3-) Çocuk ve Bebek Tablosu
    Kime ait olduğu belli olmayan bu tablo üzerindeki küçük çocuk ve oyuncak bebeğin tablonun içerisinden çıktıkları ve etrafta dolaştıkları söyleniyor.





2-) "Driskill Oteli"nde bulunan Tablo
    Avusturya'daki bu otelin lobisindeki tablo şikayetler üzerine 5. kata kaldırıldı. Tabloya bakanlar kendilerini hasta hissettiklerini ve başlarının döndüğünü söylüyorlar.





1-) Bruno Amadio, Ağlayan Çocuk Tablosu 
   Seksenli yıllarda İtalyan ressam Bruni Amadio tarafından çizilen, “Ağlayan Çocuk” resmi, bir anda dünya çapında üne ulaştı. Özellikle Avrupa’da ardı ardına gelen olaylardan sonra, resim lanetli olarak anılmaya başladı. Öyle ki, bu resmin bulunduğu evlerde, yangın çıkıyor, her şey kül olsa da, bu resim sağlam kalıyordu. Hatta, 1985’te İngiliz The Sun gazetesi okuyucularıyla birlikte bu resimden kurtulma kampanyası başlattı. Yüzlerce okuyucu, gazetenin binasının önünde toplanarak, lanetli resimleri ateşe verdi.


28. Gün Nekrofili

    Deep Web'de en çok karşılaşılan garip bir hastalık. Necro ölü anlamına gelmektedir. Nekrofili insanlar, ölü insanlara karşı ilgi duymaktadır. Özellikle bu cinsel sapkınlığa yönelen insanlar, genel olarak cinsel ihtiyaçları için cinayet işleme yoluna gitmektedirler. Dünya tarihindeki seri katillerin büyük bir kısmının, nekrofili ihtiyaçlarını gidermek için cinayet işledikleri bilinmektedir. Nekrofili, bir tür parafili çeşidi sayılmaktadır.

    Deep Web'de hangi siteye girerseniz girin muhakkak bir nekrofili hastası kişiyle karşılaşırsınız. Fotoğrafları görürsünüz yani. Deep Web'den bulduğum bir kaç nekrofiliyle ilgili fotoğrafları sizle paylaşmak istiyorum.

    Mesela bu gördüğünüz kişi Deep Web'de çok ünlüdür ve çok hayranı vardır.  




Bunun gibi fotoları google'dan da bulabilirsiniz arkadaşlar, iyi günler esen kalın.

1 Nisan 2015 Çarşamba

27. Gün Gelecekten Gelen Adam


Yazılanlara göre John Titor, devlet için çalışan ve zaman yolculuğu projesi için seçilen bir askerdir. 2036 yılından 1975 yılına IBM 5100 almak için döndüğünü söylemiştir. Bu bilgisayar ile 2036 yılında eski programların "ayıklama (debug)" işini yapacağını iddia etmiştir. Gönderdiği yazılar, 2000-2037 yılları arasında birçok olaydan bahsetmiştir, III. Dünya Savaşı dahil (2015 yılında olacağını ve toparlanmanın 20 sene süreceğinini iddia etmiştir)


Mart 2001 de yeni yazılar göndermeyi bırakmış olsa da, hiçbir zaman bu işin arkasında kimin olduğu bulunamamıştır. Gerçek kimliği hakkında birçok teori vardır. En popüler fikre göre, timetraveli timetravelinstitute.com/ veya www.anomalies.net/ sitelerinden birisinde bir yöneticidir. Daha birçok teori vardır, bunlardan birisi; yazar Douglas Adams'ın bu işe karıştığıdır. (Adams, Titor'un yeni yazılar eklemeyi bırakmasından birkaç ay sonra ölmüştür). timetravelinstitute.com/ttiforum/showflat.php?Cat=&Board=time_travel&Number=38696&page=0&view=collapsed&sb=5&o=&fpart=1 sitesinde kriptolojist olduğunu söyleyen Cipher adlı üye, TimeTravelActivist [Javier Cortez] adında bir forum üyesinin, yazılarındaki linguistik benzerliklerden yola çıkarak, John Titor olduğunu iddia etmiştir. TimeTravelActivist, John Titor adı geçen siteye yazdığı sıralarda foruma üyedir ve John Titorun yazdıklarına en çok itiraz eden kişilerdendir. John Titor foruma yazmayı bıraktıktan sonra da TimeTravelActivist yazmaya devam etmiştir. Bundan önce de www.anomalies.net/register/ sitesinde benzer bir çalışma yapılmış ama bir sonuç çıkmamıştır.

28 Mart 2015 Cumartesi

26. Gün Rus Uyku Deneyleri Türkçe Part 3


Denekler odadan çıkmak istemiyordu, bu herkesi şaşırtmıştı. Bir Rus görevli, boğazına saldırılması sonucu öldü. Diğerinin testisleri koparıldığı ve bacaklarının kemirildiği için yaralandı. Diğer 5 görevli ise intihar ederek hayatlarına son verdiler.

4 denekten birinin dalağı patladı. Tıbbi araştırmacılar onu sakinleştirmeye çalıştılar ama bu imkansızdı. Normal bir insanın aldığı morfinden daha fazla almasına rağmen hala odadan çıkmamak için mücadele ediyordu. Doktorlardan birinin kolunu ve kaburgasını kırdı. Deneğin dolaşım sisteminde kandan çok hava vardı. Kalbi durdu ama hala yaşıyordu ve 3 dakika boyunca kendine vurdu. Herkese saldırıyordu ve sürekli "Daha fazla!!!" diyordu. Gitgide uykusu gelen bir bebek gibi güçsüzleşti ve yere yığılarak öldü. Sağ kalan 3 denek tam donanımlı bir tıp merkezine taşındı. Ses tellerine zarar gelmemiş olan 2 denek ise uyanık kalmak için yalvarıyorlardı. Deneklerin organlarını tekrar yerleştirmek istediler ve bunun için denekleri uyuşturmaları gerekiyordu, deneklere ne yapıldıysa da denekler hiç bitkin ve yorgun düşmediler
. Ve böylece deneklerin sakinleştirici ilaçlara karşı bağışıklık kazandıkları fark edildi. Deneklerden biri elleri bağlı olmasına rağmen etrafına saldırmaya başladı ve 4 inçlik kelepçeyi yırttı. Bunu yaptığında kolunu 200 poundluk bir asker sıkıca tutuyordu. Deneğin sakinleşmesi için normal seviyenin üstünde anestezi kullanıldı. Kalbi durmuştu, otopsi testlerinin sonuçları kanın içindeki oksijen miktarının olması gerekenden 3 kat fazla olduğu gözlemlendi. Kasları iskeletine o denli yapışmıştı ki karşı vermeye çalışırken 9 kemiği kırıldı.



Hayatta kalan deneklerden ikincisi bir anda 5 kişinin arasında çığlık atmaya başladı. Ses kayıtları yoktu. Yalvaracak durumda değildi, tek yapabildiği kafasını düzensiz bir şekilde sağa sola hareket ettirmekti. Bunlar anestezinin yan etkileriydi. Bir sonraki ameliyatta yeniden anestezi verildi. Organlarını yerleştirirken 6 saat boyunca hiç tepki vermedi. Bir hemşire, birkaç kez, hastanın ameliyat esnasında gülümsediğine şahit oldu. Ameliyat bittikten sonra denek mırıldanmaya başladı. Akıllı olan doktor önemli bir şey söylediğini düşünerek kalem ve kağıt aldı. Deneğin ağzından çıkan kelimeler şunlardı. "Kesmeye devam et".

Diğer hayatta kalan 2 deneğe de aynı ameliyat yapıldı. İkisine de anestezi yerine onları felç eden bir ilaç verildi. Ameliyat sırasında iki denek de gülüp duruyordu. Tekrar konuştukları zaman da canlandırıcı gaz istediler. Araştırmacılar yani doktorlar neden bunları istiyorsunuz ve neden bağırsaklarınızı parçaladınız dediklerinde ise verdikleri cevap "Uyanık kalmam gerek".

Kalan üç deneği de ne yapılacağı karar verilene kadar bekleme odasına aldılar. Askerler tekrar gaz verilmesini istedi. Doktorlar karşı çıktı ama kimse dinlemedi.

Odanın içinde tekrar mühürlenmeye hazırlanan denekler EEG monitörüne bağlıydı. Garip olan şey ise gaz alacaklarını duyduklarında çırpınmayı bırakmalarıydı. Denekler uyanık kalmak istiyorlardı. Bir tanesi mırıldanarak konuşmaya çalşıyordu. Diğer denekler kafasını yastığa dayamıyor ve sürekli göz kırpmaya çalışıyordu. EEG monitöründe görülen beyin dalgaları şaşırtıcıydı. Raporlarına bakarken bir hemşire hastalardan birisinin kafasını yastığa koyduğu anda gözlerinin kapandığını fark etti. Beyin dalgaları direk rem uykusuna girdiğini gösteriyordu. Sonra tekrar eski durumuna döndü. Döndüğü anda ise kalbi durmuştu…

Kalan 2 denek ise tekrar mühürlenmek için çığlık atmaya başladı. Beyin dalgaları tıpkı uykudan ölen deneğinki gibi oldu. Komutan 2 deneğin tekrar mühürlenmesini emretti. Yanlarında olan 3 araştırmacıya mühürleme emiri verildi. Araştırmcılardan birisi silahını çekip komutanı vurdu. Sonra sessiz olan deneğe silahı doğrulltu ve beynini dağıttı. Silahı son kalan deneğe doğrulttu.”Bu şeylerle aynı yerde kilitlenmiyeceğim!” Adama çığlık attı. “Nesin sen!?” “Bilmek zorundayım!”
Denek gülümsedi: “Bu kadar kolaymı unutun?” “Biz siziz. Biz sizin içinizde yatan deliliğiz, her an serbest olmayı bekleyen çılgın hayvanlarız. Biz yatağınızın altında saklananlarız…”

Araştırmacı durdu. Sonra silahı deneğin kalbine doğrultup ateş etti. Denek ölmek üzereyken, “Nerde..yse .. özgür…” dedi.

25. Gün Rus Uyku Deneyleri Türkçe Part 2

Görevliler deneklere anons ettiler "İçeri gireceğiz, kapılardan uzak durun ve yere yatın, itaat edenlerden birisi özgürlüğüne kavuşacak" dediler. İçlerinden birisi cevap verdi "Artık özgür olmak istemiyoruz." dedi. Askeri güçler ve araştırmacılar arasında bir tartışma patlak verdi. Daha fazla tepki alıp kışkırtmamak için 15. günün gece yarısı odanın kapısının açılmasına karar verildi. Oda birden temiz havayla doldu ve uyarıcı gaz dışarı boşaldı. Mikrofonlar anında çalışmaya başladı. 3 farklı ses yalvarmaya başladı; dışarıda onları bekleyen aileleri, sevdikleri olduğunu yakarıyorlardı. Askerler denekleri almak üzere odaya gönderildi. Şimdiye kadarki en yüksek çığlık, içeriye giren askerlerden geldi. 5 denekten 4’ü hâlâ yaşıyordu, tabii buna yaşamak denirse.

Denekler yiyeceklere çok dokunmamışlardı. İçlerinden biri ölmüştü. Kalçasında ve göğsünde topak topak et doldurulmuştu. Odanın ortasındaki giderin üstüne oturmuştu, suyun geçişine izin vermediği için oda su ile dolmuştu. Su gibi görülen sıvının kan olduğunu fark edemediler. Yaşayan diğer 4 deneğin sakalları, tırnakları uzamış ve derileri paramparça olmuştu. Tırnaklarındaki izler, derilerini paramparça edenin kendileri olduğu anlaşıldı. Yaralar ve oyukların açıklığı, kendilerinin yapmadığını, birbirlerine saldırdığını gösteriyordu.

Yaşayan 4 deneğin de karın bölgesinde organlar hemen hemen yok gibiydi. Kalp, akciğerler ve diyafram yerine, deri ve kaburgaya bağlı kasların çoğu akciğerlerle beraber göğüs kafesinin dışına sarkmıştı. Kan damarları ve organlar sağlam kalsa da, diğerlerini çıkarıp yere atmışlardı. Fakat denekler hala yaşıyorlardı. Dördünün de sindirim sistemleri çalışıyordu. Günler sonra istifra ettiklerinde, aslında yediklerinin kendi etleri olduğu ortaya çıktı. Çoğu asker Rus özel servisinde çalışmıştı fakat hiçbiri odaya girip denekleri kaldırmaya cesaret edemedi. Askerler odadan çıkarılmaları için yalvarıp bağırırken gaz geri geldi, uykuya daldılar…


27 Mart 2015 Cuma

24. Gün Rus Uyku Deneyleri Türkçe Part 1


1940'ların sonlarında Rus araştırmacılar 5 insanı 15 gün boyunca tetikleyici gazlarla uyanık tuttular. Amaçları bir insan uyumazsa ne olacağını görmekti. Oksijen seviyesinin dikkatlice kontrol edildiği odalarda kalıyorlardı. Kamera sistemi yoktu, onları duymak için bir mikrofon ve görmek için de 5 inçlik camlar vardı.

İlk 5 gün her şey normaldi. Eğer denekler 30 gün uyumadan dayanırlarsa serbest bırakılacaktı. Her gün onların ne yaptıklarını izlerken, birbirlerine eski travmatik olayları anlattıkları görüldü. 4 gün boyunca bu durum giderek karanlık bir hal aldı.

5. günden sonra bu durumdan şikayet etmeye ve onları yönetenlerinin nerede olduğunu bulmaya çalıştılar. Birbirlerine eski travmatik olayları anlatmayı kestiler, hatta konuşmayı kestiler ve 5 inçlik camlara fısıldamaya başladılar.
 İşin garibi, bu deneyi diğer deneklerin üzerlerinden kazanabileceklerini düşünmeye başladılar. Araştırmacılar başta bunun gazın bir yan etkisi olduğunu düşündüler.

9. günden sonra 1.denek çığlık atmaya ve odanın içinde koşuşturmaya başladı. Denek bağırmaya devam ediyordu ama çoğu zaman çıkan ses gürültüden ibaretti. Denek hiç konuşmuyordu sadece bağırıyordu. Görevliler, deneğin bağırmaktan ses tellerini parçaladığını ve konuşamadıklarını söyledi. Daha ilginç olan şeyse diğer deneklerin buna nasıl tepki verdiği, ya da tepki vermedikleri idi. İkinci denek de 1. denek gibi çığlık atmaya başladı. Geriye kalan denekler ise cama fısıldamaya devam ettiler. Diğer denekler, yani çığlık atmayan denekler, kitapların sayfalarını kopardı ve yüzlerine sürmeye başladılar. Sayfaları cama yapıştırdıkları zaman diğer deneklerin çığlık atması durdu.

3 gün daha geçti, toplamda 12 gün oldu. Mikrofonlardan hiç ses gelmediğini farkettiler ve mikrofonun bozuk olup olmadığını kontrol ettiler. Mikrofonlarda sorun yoktu. Odadaki oksijen seviyesi, hepsine yetecek düzeydeydi. 14. gün gelmişti ve deneklerden hiçbir ses yoktu. Araştırmacılar, deneklerin ölmüş olduğundan şüphe etti ve odalara girmeye karar verdiler.

25 Mart 2015 Çarşamba

23. Gün Ted Bundy Türkçe Part 2

   Hapiste olmasına rağmen dava devam etti. Eskiden bir hukuk öğrencisi olduğu için mahkemede kendisine verilen avukatı reddederek kendi savunmasını kendisi yaptı. Yani kendi avukatlığını kendisi yaptı. 
Ted Bundy ile tanışan herkes onun eğitimli, kültürlü ve kibar bir beyefendi olduğunu düşünüyordu, kimse onun bir katil olabileceğine inanmıyordu. (Kadının ona hayran bakışlarından anlaşılıyor zaten D:)



      Duruşmada hukuk kitaplarına bakma bahanesiyle kütüphaneye gitmek için izin istedi ve izin verildi. Kütüphanede bir süre yalnız bırakılan Ted, kütüphanenin camından atlayarak kaçtı. Ve kendi avukatlığını kendisi yaptığı için elleri kelepçelenmemişti ve bu sayede şehirdeki insanların arasına karıştı. 3000 nüfusa sahip olan şehirde didik didik arama yapılmasına rağmen Ted bulunamadı.


    Fakat çalıntı bir arabayla şehirden kaçmaya çalıştığı için farkedildi. Ve tekrar hapse gönderildi. 



    Yer altındaki hücresinin tabanına demir testereyle bir delik açarak uzun bir tünel kazdı. Tünelin ucu baş gardiyanın odasına çıkıyordu, doğru zamanlamayla Ted bu odaya girdi ve kaçtığı anlaşılmaması için yorganının altına kitaplar koydu. Gardiyanın kıyafetlerini giyerek tıpkı bir gardiyan gibi gözüktü ve evin ön kapısından kimseye çaktırmadan gizlice çıkmayı başardı. 


    Kaçtığı ertesi günün öğle saatlerine kadar anlaşılmadı ve bu ona ekstradan zaman kazandırdı. Bu sayede Florida'ya kadar kaçtı ve kendine Chris isminde yeni bir kişilik oluşturarak tek odalı güvenli bir daire tutmuştu. 





    Bu daire Florida Devlet Üniversitesi'nin yakınlarında olduğu için istediği derse kaçak girmişti. Tıpkı bir köpekbalığı gibi öldürme hissi dinmediği için cinayetlerine kaldığı yerden devam etti.

    15 Şubat 1975 yılında kullandığı araba kaçak olduğu için tutuklandı ve tekrar yargılanması için Miami'ye gönderildi. Şaşırtıcı bir şekilde yüzlerce genç kadın Ted'e hayran kalmıştı. Bazıları onu görmek için mahkemelerine katılıyor hatta onun dikkatini çekmek için saçlarını siyaha boyatıp ortadan ikiye ayırıyordu. 

    2. dava da dedektifler, onun tarzını anımsatan bir cinayet buldular, ve kurbanın kalçasında bir ısırık izi buldular. Bundan haberdar olan Ted, dişlerini kırmaya kalkışsa da görevliler buna engel oldular. Bu hata Ted'in ölüm cezasına çarptırılmasına yol açtı.


    
   


    Ted, mahkeme kararına şiddetle tepki gösterdi ve standart prosüdürlere uymadığı için şikayetlerde bulundu. Bu hareket onun idamını 10 yıl erteletti. 
     





   Bu 10 yıl içinde bir hayranıyla evlendi ve bir kız çocuğu oldu.                                          





     1989 yılında 2.000 volt elektrik 2 dakika boyunca vücudunda gezdirilerek idam edildi.